Çağlar Çorumlu’nun yönettiği ve başrolünde olduğu oyun eğlendirirken düşündürüyor
Oyunda; Paris tiyatrolarının, seyirci arasına karışarak doğru zamanda alkışlatmakla görevli şakşakçılar sayesinde başarı kazandığı yıllar anlatılıyor.
Çağlar Çorumlu’yu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın oyunlarında büyük bir keyifle ve kahkahalar eşliğinde seyrediyorduk. Tiyatrodan ayrıldıktan sonra uzun zamandır sahnelere dönmesini bekledik. Ve usta oyuncu “Şakşakçılar” ile geri döndü. Fransız yazar Fred Radix’nin kaleme aldığı, Çağlar Çorumlu’nun yönettiği ve başrolünde olduğu “Şakşakçılar”, Gülce Ünlü’nün çevirisi, Emrah Eren’in proje danışmanlığıyla, TiyatrOPS tarafından sahneleniyor.
Oyun 1895 yılında bir tiyatroda geçiyor. Şakşakçı Şefi Auguste Levasseur’un tiyatroda oyuna kısa bir süre kala yaşadıklarını görüyoruz. Çağlar Çorumlu’ya oyunda; Erkan Baylav ve Albina Özden eşlik ediyor. Oyunda; Paris tiyatrolarının, seyirci arasına karışarak doğru zamanda alkışlatmakla görevli şakşakçılar sayesinde başarı kazandığı yıllar anlatılıyor.
18. YÜZYILIN GELENEĞİ
Ülkemiz şakşakçılara yabancı değil ama yine de açmak gerekirse nedir bu şakşakçılık? Şakşakçılar, 18. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmış. Fakat bu, şarkı söylerken dinleyicileri coşturmak isteyen Neron’a mal edilmiş. 19. yüzyılda kurumsallaşmış fakat zamanla eleştirilerden kaçamamış ve yasaklanmış. Tiyatrolarda ise 19. yüzyıl sonlarına doğru tamamen kaldırılabilmiş.
Şakşakçı, özellikle tiyatroda oyunu alkışlamak için parayla tutulan kişi veya kişilerden oluşuyor. Bu kişilerin amacı bir oyunun ya da oyuncunun başarısını sağlamak.
Ekip oyunu şöyle özetliyor:
“Oyunda şakşakçı başı Levasseur, ‘Balık Kartalı’nın Serüveni’ adlı müzikal trajedinin açılış gecesine iki saat kala şakşakçı ekibi tarafından terk edilir. Yardımcısı Dugommier’nin sağdan soldan bulduğu acemi şakşakçılar ile beş perdelik, kırk sahne değişiminden oluşan büyük yapımın prömiyerine iki saat kala prova yapmak zorunda kalırlar. Dugommier’nin müzisyen kız kardeşi Fauvette’in de katılmasıyla şenlenen bu canhıraş provayla akşamki temsilin alkış düzenini kurtarma telaşı içindedirler. Sahnedeki üç kişinin akşamki büyük yapımı şakşakçılara her halükârda izletme gayretiyle düştükleri komik haller, seyircinin de katılımıyla müzik ve mizah dolu bir serüvene dönüşüyor.”
DEĞİŞMEYEN RİTİM
Çorumlu her rolün altından kalkabilen bir oyuncu. Çalışkanlığı ve mesleğine olan saygısı bugün onu ülkemizde tanınan bir oyuncu yaptı. Tüm bunlara, doğuştan gelen yetenek kırıntıları da eklenince en çok aranan erkek oyunculardan biri oldu. Oyunun ritmi hiç değişmiyor, her an bir sürprizle karşılaşan biz seyirciler deyim yerindeyse hem oyunda rol aldık hem de eğlendik.
Oyunun şakşakçılarını tahmin etmek zor olmasa gerek. Evet biz seyirciler, “şakşakçı şefi”nin komutlarını yerine getirdik.
Şakşakçılar sezon sonuna kadar tiyatroseverle buluşacak. Son sözü şakşakçı başı Levasseur’a bırakacak olursak… “Ne derler bilirsiniz; imkânsız bizim lügatimizde yoktur.”