Düşük karbonlu ekonomi en temel önceliğimiz

Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.), bu yıl 30 Kasım – 12 Aralık tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşen 28. Taraflar Konferansı COP 28’e katılıdı. Konferans sonrası değerlendirmelerini DÜNYA Gazetesi ile paylaşan Escarus Direktörü Melis Bitlis, “Bu seneki Taraflar Konferansı, farklı açılardan önemli gelişmeleri tetikledi. Öncelikle sondan başlamak gerekirse, COP 28, tarafların uzlaşıya varmakta zorlanması nedeniyle 1 gün gecikmeli olarak tamamlandı.

13 Aralık’ta Taraflar, fosil yakıtlardan uzaklaşma ve yenilenebilir enerji kaynaklarının 2030 yılına kadar 3 katına çıkarılması konusunda ‘sonun başlangıcı’ olarak nitelendirilen bir kararda uzlaşıya vardılar. Bu karar fosil yakıtlardan tamamen çıkışa karar verilmemiş olması nedeniyle sivil toplum tarafından eleştirilse de kararlarda ilk defa fosil yakıt ifadesinin kullanılması nedeniyle önemli görülmekte” dedi. Karbon piyasalarının düzenlenmesi ile ilgili olan 6’ncı madde ile ilgili henüz bir karara varılamadığını hatırlatan Bitlis, “6.4 maddesi Birleşmiş Milletleri uluslararası karbon kredisi mekanizmaları oluşturmaya yetkin kılmakta. Bu kapsamda Dubai’de ilgili mekanizmanın metodolojisi ve sera gazı azaltımı protokolleri hakkındaki tartışmalara devam edildi” diye ekledi.

“Türkiye, Kayıp ve Zarar Fonu’ndan yararlanmalı”

Kayıp ve Zarar Fonu’nun, COP 28’in önemli kararları arasında yer aldığına da vurgu yapan Bitlis, “İklim değişikliğinin gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde yarattığı kayıp ve zararların karşılanmasına yönelik destek sağlaması hedeflenen fonun kararı Konferans’ın ilk gününde açıklandı. Genellikle bu gibi kararlar konferansın son gününde açıklanırken, Kayıp ve Zarar Fonu ile ilgili kararın COP 28’in ilk gününde açıklanması merak ve ilgi uyandırdı.

Fona taahhüt edilen finansman tutarı 700 milyon dolara yaklaştı. Türkiye COP 28’i yakından takip eden ülkelerden biriydi. İklim değişikliği kaynaklı afetlerden etkilenen ülkelerden biri olarak bu Fon’dan yararlanmalı” diye konuştu. COP 28 gündeminde finansman başlığı ile ilgili dikkat çeken bir diğer konunun da özel sektör ve kamu finansmanını bir araya getiren karma finansman model ve paketlerine olan vurgu olduğunu belirten Bitlis, “İklim dayanıklılığı ve uyumuna yönelik yatırım ihtiyaçlarını karşılayabilmek için özel sektör finansmanının da çeşitlenmesi gerektiğine işaret edildi. Kamu finansman kaynaklarının risk azaltıcı faaliyetlere aktarılacağı modellerin çeşitlendirilmesi ihtiyacı belirtildi ve bu kapsamda yeni çalışmalar başlatıldı” ifadelerinde bulundu.

Kurumsal sürdürülebilirlik zorunlu hale geliyor

COP 28’de altı çizilen 1,5 derece haritası doğrultusunda şirketlerin karbonsuzlaşma yol haritalarını oluşturmaları, stratejilerine sürdürülebilirlik olgusunu entegre etmeleri ve verimlilik odaklı çalışmaları hızlandırmaların daha da önem kazanacağının altını çizen Bitlis, “Özellikle iklim temalı finansman kaynaklarından faydalanmak isteyen şirketlerin, emisyon azaltım planları ve kurumsal sürdürülebilirlik yapılarını oluşturmaları neredeyse zorunluluk haline geliyor.

Bankaların da portföy kaynaklı emisyonları hesaplamaları ve portföylerindeki iklim temelli riskleri değerlendirmeleri önümüzdeki dönemde daha da öne çıkacak. TSKB’nin sürdürülebilirlik alanındaki 30 yılı aşkın uzmanlığından doğmuş bir şirket olarak geride bıraktığımız 12 yılda sayısız kurumun sürdürülebilirlik yolculuğuna rehberlik ettik. Önümüzdeki dönemde de şirketlere ve finansal kurumlara yeşil dönüşüm alanında destek olmaya devam edeceğiz. Düşük karbonlu ekonomiye geçişi hızlandırmak Escarus olarak en temel önceliğimiz” diye konuştu.

Kırılgan nüfus masaya yatırıldı

Taraflar Konferansı’nda sağlık, kapsayıcılık ve çocuklar gibi başlıkların müzakereler ve konferans gündemine entegre edildiğini de söyleyen Escarus Direktörü Melis Bitlis, “İklim değişikliğinin yarattığı sağlık sorunları derinlemesine konuşuldu. Çocuk ve gençlerin iklim değişikliği kaynaklı yaşayacağı etkiler, bu doğrultuda kapsayıcılık çalışmalarına ağırlık verilmesi, kadın ve çocuklar gibi dezavantajlı ve kırılgan nüfusa yönelik çalışmalar yapılması COP 28’in gündem maddeleri arasındaydı” dedi.